Hamile Kalmayı Zorlaştıran Faktörler

Hamile kalmayı zorlaştıran faktörler Çocuk sahibi olmak isteyen annelerin hamile kalmasını zorlaştıran birtakım hastalıklar ve faktörler mevcuttur. Bu faktörlerin başında yaşın ilerlemesi gelir. Kadının yaşı ilerledikçe (özellikle 35 yaşından sonra) hamile kalması zorlaşır. 40 yaşından sonra bu risk daha fazla artar. Peki diğer etkenler neler? Gelin hep birlikte öğrenelim

Düzensiz ve yanlış zamanda yaşanan cinsel ilişki

Düzensiz cinsel ilişki, hamile kalmayı zorlaştıran faktörlerin başında gelmektedir. Gebelik için en ideal cinsel ilişki düzeni haftada 2-3 defa bulunulan cinsel ilişkidir. Herhangi bir nedenden dolayı çiftler, aylık periyotlarda ve daha seyrek cinsel ilişki yaşıyorsa, istenilen gebeliğin elde edilmesi güçleşir. Cinsel ilişkide dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise, kadının yumurtlama dönemi içerisinde cinsel ilişkiye girmesidir. Kadının yumurtlama dönemi, son adet gününün üzerinden geçen 10. ila 15. günler arasında gerçekleşmektedir. Çiftlerin bu dönemde girecekleri korumasız ilişki, gebe kalma şansını arttırmaktadır.

Zararlı alışkanlıklar

Sigara kullanmak, erkekteki sperm sayısını azaltan önemli bir etkendir. Sigara kullanan erkeklerin sperm kalitesi ve sayısı, sigara içmeyen erkeklere nazaran kalite bakımından daha fakir olmaktadır. Kadının sigara içmesi de direkt olarak yumurtalıklarını etkileyebilmektedir. Bu yüzden çiftlerin sigara kullanması, doğurganlığı doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelir. Aşırı alkol tüketilmesi de çiftlerin hem sperm hem de yumurtalık verimlerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Bu yüzden çocuk sahibi olmaya karar vermiş çiftlerin alkolden uzak durmaları gerekmektedir.

Stres

Stres, hayatın birçok yönünü etkilediği gibi gebe kalmayı da etkileyebilmektedir. Stres, çiftler tarafından kontrol altına alınmazsa kötü sonuçlar doğabilir. Anne ve baba adayının çocuk sahibi olmak için yaşadıkları kaygılar cinsel ilişkinin verimli geçmemesine neden olabilir. Yoğun stres, üreme organlarının işleyişini de olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple yoğun stres altında olan çiftlerin, profesyonel bir yardım almaktan çekinmemesi gerekir.

Aşırı zayıf ya da aşırı kilolu olmak

Kişinin boyuna göre kilosunun çok fazla olması veya vücudunda biriken yağ miktarının harcadığı enerjiden çok olması, obezite riskine neden olur. Obezite, istenilen gebeliğin önünde engel teşkil eden durumların başında kabul edilir. Aynı şekilde kişinin aşırı zayıf olması da üreme sağlığını etkileyeceği için gebeliğin önünde engel teşkil eden faktörlerdendir.

Yanlış ve kötü beslenme

Kötü bir beslenme alışkanlığı erkek vücudundaki sperm miktarını ve kalitesini azalttığı gibi kadının progesteron, insülin gibi kritik üreme hormonlarını da kesintiye uğratır. Doğal olarak kötü beslenen çiftler, gebelik elde etmekte zorlanabilirler. Protein ve vitamin bakımından zengin ve besin değerleri yüksek, sağlıklı gıdaların tüketilmesi çok önemlidir. Ayrıca sabah kahvaltısı kesinlikle ihmal edilmemelidir.  Uzmanlar günlük kalori ihtiyacının yarısının sabah kahvaltısından karşılandığı görüşündedirler.

Doktor kontrolü olmadan kullanılan ilaçlar

Bazı ilaçlar, vücuttaki hormon dengesini bozarak üreme sağlığını doğrudan etkilemektedir. Örneğin antidepresanlar, sakinleştirici özellikle olduğu için ve vücudun hormon dengesini değiştirdiği için gebelik önünde engel teşkil edebilir. Bu ilaçların doktor onayı olmadan kullanılmaması gerekmektedir. Çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlerin bir kadın doğum uzmanı ile konuşarak hangi ilaçların hamile kalmayı olumsuz etkileyeceğini öğrenmeleri tavsiye edilmektedir

PEKİ NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALIDIR?

Daha önce doğurganlığa zarar verme ihtimali olan bir hastalık veya ameliyat geçirmiş olanların hiç beklemeden, 35 yaş altındakilerin 1 yıl, 35 yaş üstündekilerin 6 ay korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edememeleri halinde doktora başvurmaları uygun olur